Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

EGONUZU KENARA İTİN.

North Dakota Üniversitesinde coachum olan Bill Fitch’e bir gazeteci şöyle bir soru sormuştu, ”Sizi en çok üzen hangi oyuncunuz?” “Onlar beni üzmez ama onları üzen benim.” Daha sonraları başarılı bir NBA coach’u oldu. Kendisi çok tipik bir antrenör tipini temsil etmektedir. “Dediğim dedik, benden iyisini bilen yoktur. ” diyen baskıcı antrenör tipidir. Diğer bir antrenör tipi ise yağcı antrenördür. Takımda ayrımcılık yapıp yıldız oyuncularla çok sıkı dostluklar kurup diğer oyuncuları es geçer. Tam bir ayırımcılık yapar.

Ben hep başka bir yol izlemeyi tercih ettim. Yıllarca edindiğim tecrübeler sonucunda oyunculara doğrudan doğruya gücüm ve otoritemi göstermek beni onların gözünde güçsüzleştiriyordu. Egolarımı bir kenara bırakıp, gücümü ve otoritemi mümkün olduğu kadar geniş bir şekilde oyunculara ve birlikte çalıştıklarıma dağıtmayı tercih ettim. Son sözü hep kendime saklamayı da ihmal etmedim. Bu yaklaşım takım üzerindeki etkinliğimi arttırıyordu. Çünkü birçok sorumluluğu etrafımdakiler üstleniyorlardı. Benim görevim  “takımın itibarının” sürdürmeyi sağlamaktı.

Bazı antrenörler son sözü söylemek için israrcı olurlar. Ancak, ben herkesin kendisini lider hissedeceği ve söz hakkı olduğunu bileceği bir ortam yaratmaya özen gösteririm. Bütün oyuncuların hatta takıma yeni gelmiş oyuncuların en yaşlısına kadar, tüm oyuncuların söz söyleme hakları vardır. Eğer hedefiniz takımda uyum sağlamak ve tek vücut haline getirmek ise katı ve sert davranarak otoritenizi ispat etmenin hiçbir yararı yoktur.
Egolarımı bir kenara bırakmayı New York Knicks’teki antrenörüm ve mentorum ve tanıdığım bencilikten en uzak bir kişi olan Red  Holzman’dan öğrendim. Knicks ile bir deplasmana giderken oyunculardan birisi radyosunu sonuna kadar açarak heavy metal müziği dinliyordu. Herkes gibi Red’de rahatsız olmuştu. Oyuncunun yanına gidip  “Müzik kutunda Gleen Miller’ın şarkıları da var mı?” diye sordu. Oyuncu şaşkınlıkla coacha aklını oynattın mı dercesine baktı. “Eğer Gleen Miller’  ın parçalarını çalarsan istediğin müziği dinleyebilirsin. Aksi takdirde müzik kutunu kapat.” dedi. Yanıma gelip oturunca, ”Oyuncuların da egoları var. Ancak, bazen antrenörlerin de egoları olduğunu unutuyorlar.”  dedi.

HER OYUNUCUNUN KENDİ KADERİNİ BELİRLEMESİNE İZİN VERİN.

Coach olarak öğrendiğim bir şey varsa o da insanlara istediklerinizi zorla kabul ettiremezsiniz. Onların değişik davranmalarını istiyorsanız, onlara değişebilmeleri için ilham verebilmelisiniz.

Oyuncuların çoğu genellikle kendilerini coachlarının düşünmelerini isterler. Saha da başları belaya girince kendilerine yardım etmesi için kenara coachlarına bakarlar. Birçok antrenör bu görevi büyük bir zevkle yerine getirirler. Ama, ben öyle davranmam. Her zaman oyuncuların kendilerini düşünmelerini ve sorunlarını kendilerinin çözmelerini isterim. Böylece, oyuncunun en zor anında kendi kendilerine karar verme yeteneğini kavramalarına yardımcı olmaya çalışırım.

Son Makaleler

Sevdirin Basketbolu

Başarılı Antrenör

Hızlı Hücüm