Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 


“EYLEMİN İÇİNDE OLMAK İÇİN İKİ SEÇENEĞİNİZ VARDIR. YA EYLEMİN İÇİNDESİNİZDİR VEYA DIŞINDASINIZDIR. KENARINDAYIM DEMEK SİZİ KURTARMAZ."-PAT RILEY

DERLEME: Seyfeddin KUŞTİMUR


Takımınız sürekli hüsrana mı uğruyor, takım içi anlaşmazlıklar baş ağrısı mı yaratıyor, oyuncuların birbirlerini sevmemeleri takımın simgesi mi?


Takım oyuncuları rakipleri ile uğraşmak yerine daha çok vakitlerini birbirleri ile dalaşmaya mı harcıyorlar?
Saha dışında oyuncular arasında ki sürtüşme maç sırasında kendisini çok açık gösterir. Takımın başarısını ve antrenörün takım içindeki konumunu olumsuz olarak çok etkiler ve kazanma ortamını yok eder.

Sorunlu takımların antrenörleri ve uyguladıkları program düzeltilmesi çok büyük hatalar doğururlar. Programın taşıdığı olumsuzluk en başta genellikle uzun süre kaybedilen maçlardan doğar. Ortaya çıkabilecek bir skandal düşüşü ateşler, hız kazandırır ve sonunda patlama noktasına gelinir.
İster takımın planlanmasını yürüten ve takımın dibe çökmesine neden olan antrenör olun veya dipteki takımı dipten çıkarmaya çalışan antrenör olun, şunu asla unutmayın , “Eğer dibe vurdu iseniz kazmayı durdurun.”
Sorunlu programlarda çatışma ve olumsuzluklar takımın başına dalga dalga gelirler. Bir olumsuz dalga diğerini takip eder. Üzüntülü olan tarafı bu sorunlar takımın içindeki sorunlardan doğar.
Sorunlu takımların karşılaştıkları 10 sorun;
1-İLİŞKİLERDEKİ AŞINMA
Sorunlu programların birbirlerine benzer ve karmaşık aşınmış ilişkiler içeren benzerlikleri vardır. Olumsuz değerler, davranışlar ve standartlar mevcut programı içten içe kemiren yıpratıcı bir mikroba benzer. Takımdaki insanlar kendi çıkarlarını korumak için kişiselleşip içlerine kapanırlar. Birbirlerine karşı müthiş bir itimatsızlık doğar ve birçok olumsuz ve yıpratıcı ilişkiler ortaya çıkar. Aşınma çok keyifli bir ortam yaratmaz. Aynı zamanda kısa ve uzun vade de takımda başarı sağlanamaz.
2-VURDUMDUYMAZ ANTRENÖRLER
Sorunlu programalar bazen antrenörler tarafından iyice dibe sürüklenir. Bazen antrenörler o kadar vurdumduymazlardır ki burunlarının dibindeki sorunların hiç birini hem görmezler hem de çözüm için bir çaba göstermezler.
Daha da ötesi, bu tür antrenörlerin insanların karakterlerini çözme yetenekleri kısıtlı olduğu için takım içindeki sorunlar gittikçe büyür. İşin acı tarafı olayları tahlil etme veya liderlik vasıfları bulunmadığından sorunlara çözüm bulmaları imkansızlaşır.
3-BASKICI ANTRENÖRLER
Sorunlu takımların bir diğer nedeni de baskıcı antrenörlerdir. Bu tür antrenörler oyuncularını motive edip güvenirliğini, inandırıcılığını ve ikna ediciliğini güçlendireceğine yerine getirilemeyecek isteklerde bulunma, sıkça eleştirme ve aşağılamayı tercih ederler.
Baskıcı antrenörler oyuncularından acımasızca iyi sonuç beklerler. Ama esas görevlerinin oyuncularını başarı için eğitmek olduğunu unuturlar. Oyuncuları ile etkili bir ilişki kurmak için zaman ayırmayı düşünmezler. Oyuncuları ile birer fert olarak yakınlaşma ortamını ortadan kaldırırlar. İyi ilişkiler içermeyen kuralların hiçbir etkisi olmayacağını hemen unuturlar. Bu tip baskıcı antrenörler oyuncularının morallerini bozup fiziksel ve ruhsal olarak çökmelerine neden olurlar.
4-UYUMSUZ V ÇİFTE STANDARTLI ANTRENÖRLER
Bazı antrenörler uyumsuzluktan dolayı sorunlu bir ortam yaratırlar. Oyuncuları bir günden diğerine ne ile karşılaşacaklarını bilemezler. Bir gün çok iyi bir davranış içine girerler ama ertesi gün canavarlaşıp ortamı gererler ve birçok tatsızlığa neden olurlar.
Antrenörün çifte standartlı davranması oyun içinde bir çok zorluk yaratır.  Bu zorlukların temel nedeni antrenörlerin ortaya koydukları birbirini tutmayan kural ve davranışlarıdır.  Örneğin; takımın as oyuncuları hiçbir ceza almazken yedek oyuncuların sürekli azarlanmaları ve cezalandırılmalarıdır. Bu tür davranışlar sorunların ortaya çıkmalarında en büyük nedendir.
5-TAKIM LİDERİ
Sorunlu takımlarda güçlü ve herkese sert ve olumsuz davranan bir takım lideri takımı ele geçirip istediklerini yaptırmaya çalışır. Örnek bir takım liderleri öne çıkarılmak istenir ama bencil takım liderleri, her istediklerini takım arkadaşlarına kabul ettirmek gibi bir davranış içine girip takımlarına büyük zarar verirler.
Sinirli lider takım üzerinde terör estirir, olumsuz bir ortam ve çevresinde korku ve tepki yaratır. Takımdaki oyuncular ya her şeyi sineye çekmeye çalışır veya liderin gazabına katlanır.
6-KARŞI KOYMA VE GÜCENME
Eğer antrenör ve takım lideri durumunda ki oyuncular saygı görmüyorlarsa ve güven duyulmayan kişilerse takımı için büyük bir karşı çıkma ve güvensizlikle karşılaşırlar. Eğer gereken saygı ortamı yoksa oyuncular isteksizce üstlerine boyun eğiyorlarmış gibi davranırlar. Böyle davranmak zorunda oldukları için boyun eğiyorlarmış gibi davranır, isteyerek değil.
Sorunlu programlarda oyuncular antrenörlerine açıktan saygısız davranırlar veya düzenin bozulması için arkadan bozgunculuk yaparlar. Her iki davranışta çok büyük sorundur ve sorunlu programın belirleyici özelliğidir.
7-DUYGUSUZ OYUNCULAR
Bir müddet sonra oyuncular eğer değişiklikler yapılmazsa duygusuzlaşırlar. Çaba göstermeyi bırakırlar, ortama uyum sağlarlar ve her şeyin bir an önce bitip ortadan kalkması için can atarlar.
Oyuncular psikologların ”bilinçli çaresiz” diye tanımladıkları ruhsal durum içindedirler. Davranışları umursamazdır. Belli, belirsiz tepki verirler ve zombiler gibi davranıp olayların bir an önce bitmesini ister bir havadadırlar.
8-GÜRUH
Bazı sorunlu takımlarda ki sorunlar takım içindeki iç çekişmelerden doğar. Bu tür takımlarda ki oyuncular rakip takımlarla mücadele etmek yerine birbirleri ile ölesiye mücadele ederler. Bu ikiliği, üçlülüğü kısacası bölünmüşlüğü yaratan gruplar ortak menfaat, aynı okuldan, aynı sosyal yapıdan gibi ortak paydalar sonucu oluşur. Eğer birbirleri ile barış içinde yaşarlarsa, bu gibi gruplaşmalar her takımda doğal olarak oluşur.
Sorunlu takımlarda en belirgin özellik takımın ikiye bölünmesi ve oluşan grupların birbirlerini kösteklemeleri ve hatta birbirlerine karşı düşmanca davranmalarıdır. Bu bölünme takım içi güveni ortadan kaldırır, takımın kimyasını bozar.
Her grup öncelikle kendi menfaatlerini düşünür. Takım içindeki bölünme genellikle ilk beşte oynayan oyuncularla yedek oyuncuların çekişmelerinden doğar.
9-YETERSİZ PERFORMANS
Oyuncuların kötü performansı hüsrana neden olur. Kötü performans dolayısıyla oyuncular, stress’e girip düşük performans gösterirler.
Oyuncular, antrenörlerine ve takım arkadaşlarına saygı göstermezlerse çalışma arzusundan uzaklaşırlar. Sorunlu takımlar ne kadar başarılı olsalar da olumsuz davranışlar içinde yüzerlerse baş aşağı yuvarlanıp amaçlarına ulaşmaktan uzaklaşırlar.
10-TOPLU GÖÇ
Sorunların çoğu ortaya konduğuna göre artık çözüm için adımların atılmasına sıra gelmiştir. Farelerin batan gemiyi terk ettikleri gibi oyucular ve teknik ekip hatta seyircilerin büyük bölümü bu furyaya uyup toplu göçü başlatırlar. Programda gerçekçi ve çabuk değişiklikler ve yenilemeler yapılmazsa batacaklarını bilirler ve gemiyi terk etmeyi yeğlerler. Bu çöküşün bir parçası olmayı kimse istemez.
Yukarıda bahsettiğimiz sorunların en etkili çözümü köklü değişmeleri bir an önce uygulamaktır. Ciddi değişiklikler sorunların çözümünü sağlayıcı olmalıdır. Bu amaçla etkili bir liderlik gösterilip evi temiz bir hale getirmek gerekir.

Son Makaleler

Sevdirin Basketbolu

Başarılı Antrenör

Hızlı Hücüm