Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

“Mükemmellik, Adımların Doğru Atılmasıdır.-Pat RILEY”

“Sormaz ki Bilsin. Sorsa Bilirdi. Bilmez ki Sorsun. Bilse Sorardı.-Sadi ŞİRAZİ”

“ne bilsen azdır.”

HUBIE BROWN

Hubie Brown

-25 Eylül 1933’de Philadelphia’da doğdu.

-1955 yılında Niagara Üniversitesi ’den Degree of Education ile mezun oldu.

-İlk Profesyonel oynadığı takım Rochester Colonels, Eastern Professional Basketball League idi.

-İlk coachluk yaptığı takım St.Mary Academy’dir.

-1968 yılında College of William and Mary’de yardımcı coachluk yaptı.

-1969-1972 Duke Üniversitesinde yardımcı coachluk görevini üstlendi.

-1972 yılında Milwaukee Bucks yardımcı coachu oldu. O yıl NBA şampiyonu oldular.

-1975 yılında ABA’ (American Basketball Association)de Head Coach olarak görev yaptı ve Rochester Colonels takımı ile şampiyonluğu kazandı.

-1979-1980 yılında Atlanta Hawks takımı çalıştırdı.

-1982 yılında New York Knicks takımına geçti,

-2002-2003 yılında Memphis Grizzles takımını çalışltırdı ve o yıl sonunda sağlık nedeni ile coachluğu bıraktı.

-2005,Naismith Hall of Fame’e seçildi.

-CBS Televizyonun da basketbol yorumculuğu yaptı.

-Savunama felsefesi ile büyük başarılara ulaştı.

-Türkiye Basketbol Federasyonunun davetlisi olarak Türkiye’de seminerler verdi.

THE BASKETBALL BULLETIN/SPRING 1986/S.19

 

Sizlere bugün basketbol ile ilgili bilgiler vermek için karşınızdayım. Bu sezon bütün basketbol coachluğumun ilk başarılı olamadığım sezonunu yaşadım ve olamadığım kadar başarısızlığı tattım. Kendimi başarısızlık ile ilgili konuşacak yetkinlikte hissediyorum. Size, kitaplarda bulamayacağınız bilgileri sunmak istiyorum.  Başarısız olup maç kaybetmenin ne olduğuna ilişkin konuşmaya çalışacağım.

Sezon başında yaptığımız ilk toplantı da hedef olarak 50 galibiyeti hedefliyorduk. Ama çok iyimser misiz. Sizlerinde sezonunuza iyimser girdiğinize eminim. Aniden insanları ve maçları kaybetmeye başlıyorsunuz. Sakatlıklar, uyuşturucu problemleri, oyuncuların yaşlılık sorunları ve sizi sükutu hayale uğratan birçok olumsuzluklarla karşılaşıyorsunuz. Uygulamak istediğiniz her şey olumsuzlukla olarak karşınıza çıkıyor. Her an her türlü olumsuzlukla karşılaşabiliyorsunuz.

Takımın belkemiğini kaybettik. İki uzunumuzu kaybettik. En iyi reboundçumuzu da kaybettik. Ligin en skorer oyuncusu 82 maçın 27’sinde, ikinci skorerimiz 25 maçta sahaya çıkamadılar. Takımın yıldız oyuncularını kaybederseniz ne yaparsınız?

İlk olarak eğer başarılı bir takımınız varsa veya yeni bir takım kuruyorsanız ve takımınız ile övünüp, gurur duymak istiyorsanız çok iyi bir savunma takımı olmalısınız. Takımı çok iyi hazırlamalısınız ki, kritik maçları kaybetmeyesiniz. Zihinsel olarak takımı her türlü zorluğa karşı hazırlamalısınız. 24 maçımızı 5 veya daha az sayı ile kaybettik. Doğal olarak, bu durum takımda bir şaşkınlık yaratacaktır. Çünkü çok çalışıp, her şeyde başarılı olmak istiyorsunuz ve savunmayı çok iyi uyguluyorsunuz. Başarı sizin ve takımın gururlanmasını sağlayacaktır. Oyuncularınız başarı için gayret göstermelidir. Oyuncularda başarılarından dolayı gurur duymalıdırlar. Oyuncularınızın robotlar olmadıklarını bilin. Onlar da sizin, benim gibi birer insandır ve sahada bütün benliklerini ortaya koymaya çalıştıklarını bilin. Coachların kendilerine                                                                                                                                                                                                                                                                      has karakterleri ve uygulamaları vardır ve basketbolu değişik tarzlarda oynatırlar. Size önerim, her türlü duruma karşı hazırlıklı olmanızdır.

İkinci olarak ortaya çıkan gerçek, takımın iyi oyuncularının sıradan oyunculara dönüşünce savunma reboundlarında ligin en iyi takımı iken sonunculuğa düşmemizdir. Eğer savunma reboundlarında ligin sonuncusu iseniz bunun sonucu ortadadır. Rakip takıma en az 15 hücum reboundu veriyorsunuz demektir. Sonuçta çember altında kolay sayı yiyiyoruz demektir. Size iki önemli soru sormak istiyorum. İlk sorum her gün antrenmanlarda rebound çalışmaları yapıyor musunuz? İkincisi, takımdaki diğer yetenekli oyunculara oynama şansı veriyor musunuz?

Üçüncü olarak serbest atış yüzdelerimizin düştüğünü gördük. Şimdi birçok insan   bunun atış tekniklerinden dolayı olduğunu söylüyorlar. Oyuncuların atış teknikleri değişmedi.  Her şeyi önceden olduğu gibi aynen uyguluyoruz. Ne olduğunu biliyor musunuz? Yedek oyuncular yıldız oyuncu rolüne bürünmeye başladılar. Top ellerine maç boyunca 5-6 kez değen oyuncuların ellerine top 10-15 kez değmeye başladı. Özellikle deplasmanlarda bu oyuncuların oyunun baskısı altında serbest atış kullanırken baskıya karşı isabet oranları düşüyordu.

Sebeplerden bir diğeri, baskı altında takım olarak şut yüzdesinin ve şut seçiminin düştüğü sunucuna vardık.

Bazı oyuncular son anda en kritik topları kullanıp sayı üretebilirler. Bazıları ise son anda en kritik topları kullanabileceklerini düşünüp fırsatı heba ederler. Kritik anlarda topu güvendiğiniz oyuncuların kullanmalarını mı istersiniz?  Bu oyuncular sayıyı üretebilirler mi ve daha da önemlisi bu oyunculara soyunma odasında nasıl davranırsınız?

Eğer oyuncular mağlubiyetten ders almazlarsa mağlubiyet seriniz devam eder. Coach’un mağlubiyetten sonra ilk antrenmanda her şeyi ciddiye alıp çalışmayı sürdürmesi ayrıca, ayrıca, oyuncuların daha ciddi çalışıp mağlubiyetin üstesinden gelmelerini sağlayacaktır.

Her gün ayağa kalkmak için yapmamız gerekenler;

1-Savunama reboundu- her gün uyguladığınız drillere devam edin.

2-Üç saniye koridoruna hakim olmak-şutların bloklanması, çembere yönelen hücum oyuncularının engellenmesi, her atışı engellemek için mücadele etmek.

3-Savunamaya geri koşma-Eğer sürekli mağlup olan, başarısız bir takımsanız sürekli 2’ye 0, 3’e 1,4’e 2 hücumlarla sayı yersiniz. Geri koşup iyi savunma yapmak zorundasınız. Bir maçta kaç tane savunmasız turnike yediğimizi kaydederiz. Tecrübesiz oyuncuların hücumda üstlerine düşmediği halde top kullanıp harcadıktan sonra savunmaya geri koşmadıklarını gördük.

Değiştirmemiz gereken şuydu; Hedefimiz 50 maç kazanmaktı. Sakatlıklardan sonra bu rakama ulaşamayacağımızı anladık ve galibiyet sayısını 40’a çektik. Ancak, sakatlıklar artınca takım motivasyonunu sürdürmek için Cleveland, Chicago ve Atlanta nın üstünde olmayı hedefledik. Sonuçta sezonun son iki haftasında play-off’lara kalamadık.

Sonra takımda herhangi bir gelişme olmazsa antrenman sürelerini                                                 kısaltır mısınız? Böyle bir duruma çok düşmek istemezsiniz, çünkü, sürenin kısaltılması demek yeterli hazırlıkların yapılamaması demektir. Böyle bir durumda olayı tamamen görmeniz zorlaşır, zira oyuncularınızın gelişmelerini engellemiş olursunuz.

Üzerinde durmamız gereken   bir konuda pivot hücumumuzdur. Dış atıcılarımız isabetli atış kullanamadıklarında içeriden pivot hücumunu gözden geçirmelisiniz. Eğer hücumda çembere yüklenemiyorsanız ve serbest atış çizgisine gidemiyorsanız çembere yakın hücumunuzu gözden geçirip güçlendirmelisiniz. Eğer iyi oyuncularınızın isabetleri yüksek değilse yedek oyuncuların isabetli atış kullanmaları pek düşünülemez. Şut yüzdenizi arttırmak için antrenmanlarda şut çalışmalarına daha çok zaman ayırmalısınız. Sırtları çember dönükken pas alan oyuncularınızın ne yapmaları gerektiğini nasıl öğretirsiniz? Topu alınca doğrudan çembere yüklenmeli mi? Topu alınca sağa veya sola dönüp atış mı kullanmalı? Oyuncularınıza gerekli fırsatları tanıyın.  Bu sözü sürekli kullanırım. Eğer coach iseniz, ünlü olabilmek için takım üzerinde sağlayacağınız etkiye bağlıdır. Bir coachun görevi oyuncularına gereken fırsatı vermektir. Eğer başarılı bir coach olmak ve takım yaratmak istiyorsanız her bir oyuncunuza kendini gösterebileceği birkaç hareketi öğretmeniz gerekecektir.

Coachlukla ilgili bazı önerilerimi baskı altında olan takımı ayağa kaldırmak için kullanabilirsiniz.

Öncelikle, oyuncuların basketbol hareketlerinde alışkanlık kazanabilmeleri için tekrara çok önem verin. Bütün antrenmanlarda drillere 2, ,3 veya 5 dakikadan fazla zaman harcamayız. Oyuncular her drillin kaç dakika süreceğini bilirler. Aynı zamanda antrenmanın kaç dakika süreceğini de bilirler. Antrenmanlarda bütün drilleri savunmalı uygularız. Her drill süresi belirlenir. Ve oyuncularda süreleri bilirler. Savunmalı drillerde sonucu dikkatle izlemeye çalışırız. Bütün drillerimizde savunma ve hücum pası istisnasız kullanılır. Böylece, üç unsuru tek drillde uygularız. Her drillin bir hedefi ve amacı vardır. Maçlarda uygulayacağımız hareketleri çalışmazsanız maçlarda hatalar yaparsınız.  Bu nedenle tekrar, tekrar ve yine tekrarlayın.

İkincisi, başarı sabırdan gelir. Her antrenmanı sayı ile sonlandırın. Her drill atışların sayı olmasından sonra bitirilmelidir. Hem kondüsyon açısından hem de antremanın neşeli bir ortamda sonlandırılabilmesi için top her an çalışmanın içinde olmalıdır. Oyuncuların eline top değdiği sürece yorgunluğu hissetmezler ve ağrı, sızıda his etmezler. En iyi drillerimizden birisi de “beşli örmedir.”

BEŞLİ ÖRME

BBC1

Ortadaki oyuncu sağ veya solda ki takım arkadaşlarından birisine pas verdikten sonra arkadan koşup karşı çembere hücum ederler. Atış yapılana kadar her oyuncu hareketi tekrarlarlar ve pasın arkasından koşarlar. En arkada ki oyuncu atışın reboundunu alır. Oyuncular atıştan sonra karşı çembere aynı hareketi tekrarlarlar.

Gruplar ilk turu 1, sonrasında 2 ve 3 kere arka arkaya tekrarlarlar. Çalışma sırasında pas hatası, kaçan atış gibi hatalar yapılırsa, hareketi tekrarlarlar.

Zihniniz çelikten bir tuzaktır. Zihne ne yerleştirilirse, onu uygulamaya çalışırsınız. Eğer zihninize bir şey yerleştiremezseniz, size geriye hiçbir şey vermez. Her oyuncunun şerefleri, haysiyetleri, egoları ve çalışma kapasiteleri vardır. Gerçek galipler sizi çalışma kapasiteleri ile mağlup ederler. Milwaukee’a coach olarak gittiğimde Kerim Abdullcabbar ve Oscar Robertson takımın oyuncuları idiler. Bu ikili ile çalışmak beni korkutuyordu. Ama çalışmalar başlayınca gördüm ki her ikisi de şampiyon olabilmek için çok çalışmaya istekli idiler.

Üçüncü uygulamada iki yeni hücum dizilişi uygulamak oldu. Her sezon oyuncularımıza iki yeni hücum dizilişi öğretirim. Eğer oyunculara alt yapıda oynadıkları sürede her sezon iki hücum dizilişi öğretilse A takımına geldiklerimde hücuma yatkın oyuncular olarak etkili hücum oyuncuları olarak yetişebileceklerdir. Buna ek olarak top sürmeyi de ekleyebiliriz. Her oyuncuya tam sahada yüksek ve hızlı top sürmeyi muhakkak öğretmelisiniz. Tereddüd adımı (stutter step), çapraz (cross over), ters (reverse), bacak arası, arkadan top geçirme dahil gerekli top sürmeler öğretilmelidir.

Baskı altında ki oyuncularınızla nasıl konuşursunuz? %83 görüntü, %17 duyu kurallarına inanırım. Yıllarca bana sorulan soru molalarda ne konuştuğumun bilmek istenmesidir. Baskı altındaki oyunculara her şeye rağmen nasıl galip geleceklerine ikna etmeye ve inandırmaya çalışırım. Sonra baskıya karşı inançlarını güçlendirmek isterim. Ve kafalarındaki korkuyu silmeyi hedeflerim.  Maçtan önce rakiplerimiz hakkında mümkün olduğunca çok bilgi sahibi olmaya çalışırım, en düşük serbest atış yüzdeli rakip oyuncu, en etkili oyuncuları, en son atışı hangi oyuncunun kullanabileceği, ayrıntılı oyun düzenleri gibi bilgilere ulaşmaya çalışırım.

Oyuncularınızın ruhsal olarak zaman zaman değişim içinde olabileceklerini unutmayın. Neşeli, mutlu üzüntülü, depresif olabilirler.  İçinde bulundukları bu ruhsal dönüşüm hep aynı zamanda aynı şekilde olmayacaktır. Bu durumla ilk kez Duke Üniversitesinde Vic Bubas’ın yardımcısı iken karşılaştım. Vic Bubas her oyuncunun her antrenmandan önce tartılmalarını isterdi. Bize kilolarını yazdırırlar, o hafta ki sınavlarını, ödevlerini, o gece kaç saat uyuduklarını bildirirlerdi. Böylece antrenman öncesinde çalışma istek ve arzularını antrenmanın daha başlangıcında belirlerdik. Ben baş antrenörlüğe başladığım zaman oyuncuların orta çizginin etrafında dizilmelerini isterdim.  Yüzlerine dikkatle bakınca o günkü antrenmanın nasıl geçeceğini sezinleyebilirdim. Yorgun, üzgün, o gün sorunu olan oyucular sizin yüzünüze bakma cesaretini gösteremeyeceklerdir. Her antrenmandan önce oyuncularla mutlaka konuşuruz. İlk konuşmayı yardımcı antrenörler yapar. Çünkü, onlar oyuncuların gözünde iyi insanlardır. Hem sevilen hem de güvenilen insanlardır.

Günümüzde genç oyuncular görünüşlerini geliştirmek isterler. Siz oyuncularınızın kendilerini geliştirmelerinde kendilerine nasıl yardımcı olabilirsiniz? Sezon içinde ve sonunda oyuncularla yaptığım ikili görüşmelerde kendilerine yaklaşmaya çalışırım. Elde ettiğim bilgiler doğrultusunda onlarla nasıl iletişim kurabileceğimi anlamaya çalışırım.

Kenarda yanımda oturan kişi ne yapar? Bizim iken yardımcı antrenördür. Sizinle iken bir menajerdir. Faul sayısını kaydeder. Size oyuncuların faul sayılarını hangi dille duyurmalarını istersiniz? Yüzüme doğrudan bakarak, şu oyuncunun 3 faulü var diye doğrudan doğruya ve çekinmeden söyleyebilir. Bu kişi molalardan da  sorumludur. Aynı zamanda her oyuncunun isminin üzerinde yazdığı bir kartı işlerler ve oyuncuların her çeyrekte yaptıkları atışların yüzdelerini kaydederler. Bu kayıtlar çok önemlidir, çünkü, Milwaukee’da da yardımcı antrenörlük yaparken Kareem Abdül Cabbar ‘ın çok iyi savunma yaptığını ama 6 dakika hiç atış yapmadığını gördük. Bu durum sorun yaşamasına yol açar ve uzun oyuncunun savunmada ki verimini düşürür. Bunun üzerine her üç hücumda bir pası uzun oyuncumuza geçirmeye karar verdik. Böylece uzun oyuncunun istekli ve verimli oynamasını sağladık. Atışların yanı sıra oyuncu hatalarını da takip etmeye başladık. Tuttuğumuz bilgileri incelediğimizde belirli oyunculara kaç top kullandırdığımızı ve bu oyuncuların kendilerine verilen paslardan kaç tanesini sayıya çevirdiklerini görebildik. Pasları iyi değerlendiren oyuncuları beslemeye devam etmeye başladık.

Üç gün süren toplantı sona erdiğinde sezon içinde uygulamayı düşündüklrımi ortaya koydum ve oyuncularında görüşlerini ortaya koymalarını istedik.

Benim de sevdiğim beşe beş drilli daha çok uygulamaya karar verdik.

HÜCUM, SAVUNMA POST ÇALIŞMASI

BBC2

5 oyunculu gruplar halinde çalışırız. Bir hücum oyuncusu Bir hücum oyuncusu guard’a, diğer iki hücum oyuncusu forvetlere yerleşirler. Diğer bir oyuncu ise posta yerleşir. Hem hücum hem de savunma görevlerini üstlenir. Bir başka oyuncu post oyuncusunun pas almasını ve pasın geciktirilmesi için savunma görevini üstlenir. Dış oyuncular posta pas vermeye çalışırlarken, post oyuncusu da pas almak için post noktasından sağa, sola, aşağı yukarı sürekli bir hareketlilik içinde olmalıdır.

TRANSITION HÜCUMU SAVUNMA ÇALIŞMASI

BBC3

3’e 2 SAVUNMA

2 hücum oyuncusunu engellemeye çalışır.1 ortadaki hücum oyuncusunun verdiği ilk pası engellemeye çalışır. 2 hemen çember altına kayıp savunmayı sürdürür. Eğer pas tekrar guard ‘a verilirse 1 pasla beraber yükselip guardı savunur.

BBC4

2 topun hareketini durdurmaya çalışır. Pas sağ forvete verilince ve sağ forvet top sürerek çembere yüklenirse 1 çembere yapılan hareketi engellemek için gayret eder. 2 ikili sıkıştırma yapmak için fırsat kollar.

BBC5

İKİ TOPLA SAVUNMA ÇALIŞMASI

Coach’uN elinde iki top vardır. Coach pivot oyuncusuna pas vermeye çalışır. Savunma oyuncusu pivot oyuncusuna verilecek pası engellemeye, kapmaya çalışır. Coach ikinci topu sol forvetteki hücum oyuncusuna vermeye çalışır. Savunma oyuncusu sol dipteki oyuncuya savunma yapıp pasın verilmesini ve hücum etmesini engellemeye çalışır.

BBC6

JACK RAMSEY DRİLLİ

Hücum oyuncusu top sürerek çembere yönelir. Savunma oyuncusu top sürerek çembere yönelir. Savunma oyuncusu top süren   oyuncuyu engellemek için savunmaya koşar. Savunma oyuncusu pasın sahanın sağından koşan hücum oyuncusuna verilmesini engellemek için iyi savunama yapmalıdır.

BBC7

SÜPER MAN ÇALIŞMASI

Hücum oyuncusu topu çarpma tahtasına çarptırıp öbür taraftan reboundunu alır. Topu kapınca yere bir kez vurup çembere doğru bir adım atar, arkasından bir aldatma hareketi sonunda yarım çengel atışı (baby hook) atışını yapar. Bu hareketi coachun talimatına uygun olarak belirli sayılarda tekrarlar

Son Makaleler

Sevdirin Basketbolu

Başarılı Antrenör

Hızlı Hücüm