RED

“En usta tahta oyma sanatçısı tahtayı en az oyan ustadır.”

LAO-TZU

NBA hakkında ilk intibam yapısal çöküntü içinde olan bir çöplük olduğu idi.1967 yılında Red Holzman beni New York Knicks’e transfer ettiğinde, hayatımda hiç NBA maçı seyretmemiştim. Sadece Boston Celtics-Philadelphia arasındaki birkaç play off maçını televizyondan izlemiştim. Red bana bu nedenle New Yorkun Los Angeles ile oynadığı bazı maçların filmlerini göndermişti. Bazı kolej takım arkadaşlarımla birlikte bu filmleri seyrettik.

Her iki takımın ne kadar disiplinsiz ve laubali oynadıklarını seyretmek bizi şaşırtmıştı. North Dakota Üniversitesinde oynadığımız sistematik basketbol ile övünürdük. Üniversitede son yılımda Bill Fitch’in oynattığı, topun daha çok paylaşıldığı sistem çok hoşuma gidiyordu. Daha sonra öğrendiğime göre, bu sistem Tex Winters’ın “triangle offense-üçgen hücum” un bir parçası idi.

New York’un maçını seyretmek bize bir zevk vermemişti. Bana göre maç bir sürü yetenekli oyuncunun sahada aşağı, yukarı koşmaları ve boş 0lan oyuncuların topu çembere savurmaları idi.

New York Knicks oyuncusu olduktan sonra liderlik hakkında bütün bildiklerimi Red Holzman’dan öğrendim.

Red benim oynadığım basketbolda bir şeyler görmüş olmalıydı. Antrenörüm Bill Fitch’e New York’da oynayıp oynayamayacağımı sormuş. O da “Hiç şüphen olmasın.”diye cevap vermiş. Bill Fitch Red Holzman’ın sorusundan benim tam saha baskılı savunmaya uyum sağlayıp sağlayamayacağımı öğrenmek istediğini sanmış. Ama Red’inn öğrenmek istediği benim New York gibi büyük bir metropole uyum sağlamam konusunda zorlanır mıyım diye merak ediyormuş. Fitch’in cevabı her iki soru için geçerliydi.

Fitch eski bir deniz piyadesi idi. Antremanlar komando eğitimi havasında geçerdi. Lisedeki antrenörüm Bobv Petersonda çok ağır antrenman yaptıran ve disiplini seven bir antrenördü. Üniversite’de okurken bir gece çok içip bayağı sarhoş olmuştum. Sarhoşken yaptığım çılgınlıklar coach’un kulağına gitmiş. Bana verdiği ceza kampus içindeki her karşılaştığımızda önünde push-up yapmaktı.