Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

“Kabilelerde Liderlik” başlıklı  büyük yankı yaratan kitaplarında Dave Logan,John King,Halee Fisher Wright kabile yaşamında liderliği beş aşama da incelerler.

Bu aşamaları birçok küçük ve orta çaplı işyerlerini derinlemesine araştırdıktan sonra ortaya koymuşlardır.
Her ne kadar basketbol takımları gerçekte birer kabile değillerse de yine de aralarında birçok benzerlikler vardır.

1.ADIM    - Sokaklarda  eğitimsiz gençler, hayatlarından memnun olmayan insanlar, birbirleri ile kavgalı olanlar arasında ortak kanaat, ”HAYAT BERBATTIR.”
2.ADIM     - Kendilerini kader mahkumu gibi hissedenler, yaşama karşı nefret dolu, olaylara karşı ilgisiz kişiler, ”HAYATIM BERBAT”  diye yakınırlar.
3-ADIM     - Kişisel  başarılara dayanan  önceliklere odaklanan ve ,”BEN BAŞARILIYIM AMA SEN DEĞİLSİN.” deyişi ile yönlendirilir. Yazarların görüşüne göre ,bu nokta da kurumlarda ki insanlar ”kazanmak isterler ve kazanmak kişiseldir.” Kişisel seviyede rakiplerini daha  çok çabalayarak ve daha doğru düşünerek öne geçerler. Sonuçta,   yalnız savaşçılar topluluğu oluşur.
4-ADIM       - Kabile gururuna bağlı olarak ve aşırı güvenle, “BİZ BAŞARILIYIZ AMA SİZ DEĞİLSİNİZ.” diyebilmektedirler. Böyle takımların güçlü rakipleri olmalıdır. Düşmanları ne kadar büyük ve güçlü olurlarsa kendi takımları da o kadar güçlü olurlar.
5-ADIM        - Güçlü bir inanç ve masum bir merakla ,”HAYAT MUHTEŞEMDİR.” görüşü ortaya çıkar. Chicago Bulls’un 1995-1998 dönemini buna örnek gösterebiliriz.
2008-2009 sezonunda Lakers kazanmak için 3.adımdan 4. Adıma geçmek zorunda idi. Temel adım oyuncuların önemli bir bölümünü daha az kişisel oynamaya ikna etmekti. Kobe’nin istediğimiz gibi davranacağından şüphemiz yoktu. Her ne kadar hüsrana uğramaya başlayınca eline gelen her topu çembere gönderme gibi huyu da olsa yine de bize uyum sağlayacaktı. Mesleğinin bu noktasına eriştikten sonra eline geçen her topu sayıya çevirmenin  ne kadar aptalca bir şey olduğunu anlamaya başlamıştı. Paul Gasol ve Fisher’den hiçbir şüphem yoktu. Çünkü her ikisi de doğuştan takım oyuncuları idiler. En büyük sorunu kendilerine isim yapmak için kişisel oynamaya heveslenecek genç oyuncularla yaşayacağımızı düşünüyordum.
Ancak, sezonun daha en başında genç oyuncuların takım oyununa çok fazla odaklandıklarını ve her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını gördük. Genç forvet oyuncusu Luke Walton, ”Görevimiz çok önemli idi. Sonuna kadar pes etmeden mücadele etmek zorundaydık. Finallere yaklaşırken, mağlubiyet artık lügatımızdan silinmişti.” diyordu.

Son Makaleler

Sevdirin Basketbolu

Başarılı Antrenör

Hızlı Hücüm