Bundan öteye, bence oyuncuların kalplerini açmaları çok önemlidir,
çünkü bu sayede oyuncuların birbirleri ile çok sağlıklı bir işbirliği kurmaları sağlanmış olur.
1995’de Michael Jordan bir buçuk yıllık bir ayrılıktan sonra Chicago Bulls’a geri döndüğünde takımdaki birçok yeni oyuncuyu tanımıyordu. Bu nedenle takıma uyum sağlayamadı. Bir antreman sırasında Steve Kerr ile giriştiği ciddi bir kavgadan sonra takım arkadaşlarına yaklaşıp daha samimi ilişki kurması gerektiğine inandı. Oyuncularla nasıl ilişki kurması gerektiğini bulmalıydı, böylece takımın yararına daha verimli ve düzgün bir çalışma ortamı yaratıla bilinirdi. Bu kavga Michael Jordan’ın takıma karşı daha sevecen bir lider olarak davranmasına ve sonucunda tüm zamanların en büyük takımının yaratılmasını sağladı.
8-BİRBİRİNİZİN RUHUNA ULAŞMAYA ÇALIŞIN, SAYI TEBALASINI UNUTUN.
Yönetim üstadı Stephen Covey bir Japon samurai ve üç oğlunun hikayesini sık sık anlatır. Japon savaşçı üç oğluna takım çalışmasının ve birlikteliğin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışır. Her oğluna birer ok verir. Ve kırmalarını ister. Çocuklar okları kolaylıkla kırarlar. Bu kez oğullarına üçer ok verir ve yine kırmalarını ister. Bu defa okları kıramazlar .”Bu size ders olsun. Eğer birlik olursanız sizi kimse yenemez.” der.
Bu hikayeyi şöyle yorumlayabiliriz. Büyük hedefe ulaşmak için takımdaki oyuncular kişisel çıkarlarını bir kenara bırakmayı becerebilirlerse hedefe kolayca ulaşmak mümkün olacaktır. Eğer bir oyuncu atışını zorlamıyorsa ve kendini takım üzerinde görmüyorsa büyük hedefe ulaşmak için arzu edilen adımı atmış olur. Kendi yeteneklerini en üst düzeyde kullanarak oynayabilirse takım için daha yararlı oynar. Takım arkadaşlarının da kendi yeteneklerini ortaya koymalarına yol açar. Takım bu hedefi gerçekleştirebilirse, parçalar bütünün tamamlanmasını sağlarlar.
Lakers’da savunmada her topu engellemeye çalışan, her topun peşinden koşan iyi bir savunma oyuncumuz vardı. Eğer hücumda da her şeyi yapmaya kalksa hem savunmada ve hem de hücumda başarılı olamayacaktı. Savunmadaki çabalarına karşılık diğer takım arkadaşları kendisine hücum da yardım edince başarılı olabildi. Çünkü takım arkadaşları kendisinin takıma nasıl faydalı olacağını anlamışlardı. Böylece, takım büyük bir uyum içinde oynamaya başladı ve de başarı kendiliğinden gelmeye başladı.