Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

seyfi kustimurBasketbol oynamaya 1952 yılında başladım. Ankara Koleji ilkokulunda okuyordum ve okul evimize 100 metre mesafede idi. Orta okul spor salonu o yıllarda henüz inşa edilmişti. Spor salonunun inşa edildi alanda daha önce kırmızı toprak tenis kortu yer alıyordu. Her nedense tenis kortunda her zaman kurulan potalarda basketbol oynanırdı. Herhalde Ankara Kolejinin geleneği basketboldu. Tabii ki o yaşlarda oynama sıramızın gelmesi için çok beklememiz gerekiyordu. Önce ağabeyler, onlar yorulunca belki saha boşalırsa çembere iki, üç atış yapma fırsatı yakalayabilirsek çok mutlu olurduk.

Orta okul yıllarında Rahmetli Rüştü Yüce (Baba Rüştü) tarafından ortaokul takımına  seçildim. Salı ve Çarşamba günleri antreman günlerimizdi. Birer buçuk saatlik iki antreman. Ortaokul son sınıfta iken aynı zamanda genç takımda da oynamama izin verildi. Ama bir değişiklik olmadı. Yine hafta da birer buçuk saatlik iki antreman yapıyorduk. A takımı da aynı çalışma düzeni içinde idi. Tabii bütün Türk takımları hafta da iki antreman ile yetiniyorduk.

Rahmetli Armağan Asena ‘nın Amerika’daki görevinden geri dönmesinden sonra Ankara Koleji antreman sayısını haftada dörde çıkardı. Tabii ki semeresini de görmeye başladık. Daha sonra beş antremana çıktık.

Bütün bu gelişmelerin ötesinde en büyük adım yaz çalışmalarındaki değişiklikti.

Yine  Ankara Koleji olarak Ankara basketbolunda yaz çalışması yapan ilk takım olduk .Rahmetli milli atlet Cahit Önel yönetiminde yaz ayları boyunca 1 Temmuzdan başlayarak atletizm, kros ve ağırlık çalışmaları yapıyorduk.1 Ağustos’dan sonra ise fundamental çalışmaları ile  başlayarak basketbol antremanlarına geçiyorduk.

Siz antrenörlerin yapmanız gereken de altın kıymetinde olan yaz aylarını çok iyi değerlendirmenizdir.

Sporun  temeli olan fundamental yani temel çalışmalar sezon içinde maçların akışı içinde  galibiyet, mağlubiyet  oranları öne çıkınca  bir kenara atılır. Bunun  özü oyuncu geliştirilmesinin  bir kenara atılması demektir.

Bu nedenle bir antrenör, oyuncu  ve takım için çok kıymetli olan yaz aylarından fazlası ile  yararlanmanız için en ideal dönemdir.
Normal olarak sezon içinde  antreman süresini hücum ve savunma dizilişleri, takım  kimyasını geliştirme , takım oyununa yönelik  yeteneklerin geliştirilmesine çalışılır. Doğrusu da budur. Ama ölü sezon  zamanınızı  oyuncuların kişisel  gelişmeleri için  harcayacak en uygun zamandır. Oyuncularınız salona koşup basketbollarını geliştirmeye çalışmalıdırlar.

Spor salonunda harcadığınız zaman  önemlidir. Ancak, spor salonunda harcayacağınız sürenin uzunluğu sizin başarılı olacağınız  anlamına gelmez. Sadece spor salonununa gidip vakit  harcamak yeterli değildir. Salonda  ne yaptığınız,  doğruları mı uyguladığınız gibi birçok konuyu doğru yapmanız gerekir.

Birçok oyuncu vakitlerini saatlerce  spor salonunda harcarlar ama  en ufak bir gelişme göstermezler. Salonda vakitlerinin çoğunu amaçsızca şut atarak, saha kenarında  arkadaşları ile  laflayarak ve  tek pota maç yaparak  geçirirler. Böyle vakit geçirmek yeteneklerini geliştirmek yerine tersine daha geri gitmelerine yol açar.

Sizden ricam, yaz çalışmalarında bu tip oyuncu ve antrenör olmayın. Spor salonundaki sürenizi  akıllıca ve yararlı bir biçimde değerlendirin ve sonbaharda sezon başlarken en formda  oyuncu ve takım olmaya çalışın.

SEYFEDDİN KUŞTİMUR

Son Makaleler

Sevdirin Basketbolu

Başarılı Antrenör

Hızlı Hücüm